Anasayfa
Zenit ile UEFA şampiyonluğu yaşayan Fatih Tekke, hem yönetime hem de milli takım hocası Fatih Terim'e göndermeler yaptı:
* Fatihler, Gökdenizler, Hüseyinler gitti diye Trabzonspor çökmez, çökmemeli. Ancak gidenlerin yeri mutlaka doldurulmalı,
* Kariyerimde Avrupa ya da dünya şampiyonasında hiç forma giymedim. Bu kez çok da hazırdım. Adaletsiz bir karar verildi
O Trabzonsporlu taraftarların hiç unutmadığı, her kaçırılan golde akıllara gelen, kaybedilen maçlardan sonra tezahüratlara ismini veren bir futbolcu... Ayrılışı hiç beklenmedik bir zamanda oldu, gittiği Zenit Petersburg’ta tarihi bir başarıya ortak oldu. 50. UEFA Kupası’nı kaldıran Rus temsilcisi Fatih Tekke’den bahsediyoruz. Yaşadığı büyük mutluluktan sonra soluğu Trabzon’da alan deneyimli oyuncu, Rusya’dan milli takıma alınmayışına, Trabzon’un durumundan yapılması gerekenlere kadar çarpıcı açıklamalar yaptı.
‘Herkese nasip olmaz’
“UEFA zaferi herkesin yaşayabileceği birşey değil, bana nasip oldu. Bu kadarını beklemiyordum. Aslında kulübümle sıkıntılar vardı. Konuşulanlar yerine getirilmeyince ayrılmak istediğimi söyledim. Geçen sene rica ettikleri için kaldım. UEFA Kupası finalinde yapabileceklerimin çok azını yaptığımı düşünüyorum. Üç aydır oynamayan bir futbolcu için böyle bir performans sergilemek önemliydi. O maçın adamı seçilmek de çok çok önemli birşeydi.”
"Böyle konuşulmamıştı ama..."
“Uzun yıllardır futbolun içindeyim ama kariyerimde Avrupa ve Dünya Kupası maçı yok. Bu çok üzücü bir şey. Bunda adaletsizlik olduğunu düşünüyorum. Fakat konuyu olay milli takım olduğu için dillendiremiyoruz. Kişisel birşey yok. Oradaki arkadaşlarımın başarısı için dua eder, başarılar dilerim. Tabii ki o kadronun içerisinde olup o formayı giymeyi çok istiyordum. Beklediğim birşeydi. Performansı bir tarafa bırakın, sağlığım sıhhatim yerinde. Ayrıca benimle böyle birşey konuşulmamıştı. Kafa olarak da kendimi hazırlamıştım ama nasip olmadı.”
"Birgün mutlaka döneceğim"
Trabzon küçük takım değil, büyük bir camia, bir efsane. Fatih’lerin, Gökdeniz’lerin, Hüseyin’lerin satılmasıyla yıkılacak bir takım değil. Ama gidenlerin yerine oyuncu kalitesi olarak aynı kaliteyi yakalamak lazım. Camianın kenetlenmesi de şart. Çünkü camia olarak dışardan çok fazla sevilmiyoruz. Kendi içerimizde birlik-beraberlik olamadığımız sürece, birbirimize yardım etmediğimiz sürece şampiyon olmamız düşünülemez. Benim yerimde oynayan Umut’un futbolculuğu ve karakteri çok düzgün. Bizden önce de Hami abiler vardı, Şotalar vardı. Onların yerine gelen oyuncuların o başarıları yakalaması ve birşeyleri başarması için çok sağlam durması ve cesaretli olması lazım. Umut da yavaş yavaş onu başaracak. Trabzonspor’a yine hizmet etmeyi çok istiyorum. Futbolcu olur, teknik adamlık olur, menacerlik olur... Bizim hayalimiz, hedefimiz şampiyonluk. Bunun içerisinde nerede olursak olalım.”
* Fatihler, Gökdenizler, Hüseyinler gitti diye Trabzonspor çökmez, çökmemeli. Ancak gidenlerin yeri mutlaka doldurulmalı,
* Kariyerimde Avrupa ya da dünya şampiyonasında hiç forma giymedim. Bu kez çok da hazırdım. Adaletsiz bir karar verildi
O Trabzonsporlu taraftarların hiç unutmadığı, her kaçırılan golde akıllara gelen, kaybedilen maçlardan sonra tezahüratlara ismini veren bir futbolcu... Ayrılışı hiç beklenmedik bir zamanda oldu, gittiği Zenit Petersburg’ta tarihi bir başarıya ortak oldu. 50. UEFA Kupası’nı kaldıran Rus temsilcisi Fatih Tekke’den bahsediyoruz. Yaşadığı büyük mutluluktan sonra soluğu Trabzon’da alan deneyimli oyuncu, Rusya’dan milli takıma alınmayışına, Trabzon’un durumundan yapılması gerekenlere kadar çarpıcı açıklamalar yaptı.
‘Herkese nasip olmaz’
“UEFA zaferi herkesin yaşayabileceği birşey değil, bana nasip oldu. Bu kadarını beklemiyordum. Aslında kulübümle sıkıntılar vardı. Konuşulanlar yerine getirilmeyince ayrılmak istediğimi söyledim. Geçen sene rica ettikleri için kaldım. UEFA Kupası finalinde yapabileceklerimin çok azını yaptığımı düşünüyorum. Üç aydır oynamayan bir futbolcu için böyle bir performans sergilemek önemliydi. O maçın adamı seçilmek de çok çok önemli birşeydi.”
"Böyle konuşulmamıştı ama..."
“Uzun yıllardır futbolun içindeyim ama kariyerimde Avrupa ve Dünya Kupası maçı yok. Bu çok üzücü bir şey. Bunda adaletsizlik olduğunu düşünüyorum. Fakat konuyu olay milli takım olduğu için dillendiremiyoruz. Kişisel birşey yok. Oradaki arkadaşlarımın başarısı için dua eder, başarılar dilerim. Tabii ki o kadronun içerisinde olup o formayı giymeyi çok istiyordum. Beklediğim birşeydi. Performansı bir tarafa bırakın, sağlığım sıhhatim yerinde. Ayrıca benimle böyle birşey konuşulmamıştı. Kafa olarak da kendimi hazırlamıştım ama nasip olmadı.”
"Birgün mutlaka döneceğim"
Trabzon küçük takım değil, büyük bir camia, bir efsane. Fatih’lerin, Gökdeniz’lerin, Hüseyin’lerin satılmasıyla yıkılacak bir takım değil. Ama gidenlerin yerine oyuncu kalitesi olarak aynı kaliteyi yakalamak lazım. Camianın kenetlenmesi de şart. Çünkü camia olarak dışardan çok fazla sevilmiyoruz. Kendi içerimizde birlik-beraberlik olamadığımız sürece, birbirimize yardım etmediğimiz sürece şampiyon olmamız düşünülemez. Benim yerimde oynayan Umut’un futbolculuğu ve karakteri çok düzgün. Bizden önce de Hami abiler vardı, Şotalar vardı. Onların yerine gelen oyuncuların o başarıları yakalaması ve birşeyleri başarması için çok sağlam durması ve cesaretli olması lazım. Umut da yavaş yavaş onu başaracak. Trabzonspor’a yine hizmet etmeyi çok istiyorum. Futbolcu olur, teknik adamlık olur, menacerlik olur... Bizim hayalimiz, hedefimiz şampiyonluk. Bunun içerisinde nerede olursak olalım.”
