Anasayfa
İstanbul’daki Leverkusen maçının son 10 dakikasında oyuna girmek istemeyip, Feldkamp’a açıkça tavır koyan Brezilyalı yıldız, Konya deplasmanına, “Kafa olarak hazır değilim” diyerek gitmedi. Kulübün internet sitesi ise sambacı için “İdmanda sakatlandı“ açıklamasını yaptı.
Adnan Polat, devre arasına doğru takım içinde Lincoln’e karşı oluşan olumsuz havanın farkındaydı. Brezilyalı futbolcuyu yeniden canlandırmak için takım kaptanları ve bazı oyuncuların da katılımıyla özel bir toplantı yapmak istedi, herkesi Polat Otel’e, akşam yemeğine çağırdı. Adnan Sezgin ile birlikte konuşulanların masada kalması için her türlü önlemi alan Polat, Lincoln için Portekizce konuşan bir özel tercüman bile getirtmişti. Yemekte herkes eteğindeki taşları döktü. Lincoln bazı davranışlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Hasan Şaş’ın, “Geldiğin günden beri sakatsın. Kondisyon bisikletiyle Fransa turu attın” şeklindeki sözlerine içerlediğini söyledi. Hasan, şaka yaptığını ve böyle şeylere takılmaması gerektiğini söyleyerek Lincoln’ün gönlünü aldı. Polat’ın toplantısı amacına ulaşmıştı.
Hasan Şaş’a ceza
Galatasaray ligin devre arasında Brugge ile özel bir maç oynuyor, bu karşılaşmada sinirlerine hakim olamayarak sarı kart gören Hasan Şaş, yine Feldkamp’ın hışmına uğruyordu. Rizespor ile oynanan ikinci devredeki ilk maçın kadrosuna Hasan’ı almayan Kalli, yönetime de rapor ettiği yıldız oyuncunun gönderilmesi için yeşil ışık yaktı. Hasan’la yıldızı hiç barışmayan Kalli, sık sık herkesin önünde bu futbolcusuna, “Ya sen düzeleceksin ya da ben delireceğim” diyordu.
Galatasaray, 25 Ocak’a ciddi bir krizle başladı. Basın toplantısı düzenleyen Feldkamp, yönetime göndermede bulunarak, “Transfer yapılmazsa istifa ederim” dedi, sonra da Sabri’nin biletini kesti. Kalli, Florya’da Ahmet Akcan’la tartışan ve hakaret eden Sabri’nin gönderilmesini istemişti. Yönetim, Sabri gibi genç bir futbolcunun gönderilmesine karşı çıktı. Ancak Kalli taviz vermeyeceğini gösterince, bu oyuncunun süresiz olarak kadro dışı bırakılmasına karar verildi. İdmanlara bile alınmayan Sabri’ye destek veren arkadaşları genç oyuncunun geri dönebilmesi için ellerinden geleni yapıyorlardı. Bir akşam, başını Arda’nın çektiği gençlerden oluşan bir grup, Hakan Şükür’ü arayarak, “Abi hep birlikte hocayla görüşelim ve Sabri’nin affedilmesini sağlayalım” dedi. Bunun üzerine 15 kişilik grup, Hakan’ın evine gitti. Almanca bilen Volkan Yaman, telefonla Feldkamp’ı arayarak “Hocam konuşmak istiyoruz” dedi. Kalli’nin kabul etmesiyle Polat Otel’e giden genç futbolcular, “Sabri hatalı, ama onu affetmenizi istiyoruz” diyerek taleplerini dile getirdiler. Feldkamp oyuncularının bu birlikteliği karşısında yumuşadı ancak, “Hemen değil. Biraz zaman geçecek” şartını öne sürerken, yaklaşık 10 gün sonra yöneticilerin de ısrarıyla Sabri’yi affetti.
‘Teklif gelirse kalırım’
V.Manisa’yı Sami Yen’de 6-3 yenerek yoluna devam eden Galatasaray’da Hakan Şükür attığı 3 golle yıldızlaşırken, maç sonunda, “Kalmayı düşünüyor musun?” sorusuna, “Yönetimimiz teklif ederse, neden olmasın” yanıtını veriyordu. Ancak Hakan’ın beklediği teklif sezon sonuna kadar gelmedi. Bu durum sarı-kırmızılı takımın hocasız kaldığı ve Şükür’ün tüm arkadaşlarını şampiyonluk için bir araya getirdiği haftalara kadar belirsizliğini koruyacaktı.
‘İdmanda darbe aldı!’
13 Şubat geldiğinde UEFA Kupası’ndaki rakip Leverkusen’di. Ali Sami Yen’de öyle goller kaçtı ki, herkes Almanya’da oynanacak rövanşta turun elde edileceğine inanıyordu. Bu maçın son 10 dakikasında seyircinin de ısrarıyla oyuna sokulmak istenen Lincoln’ün, Kalli’ye tepkisi sert oldu. Kendisini çağıran Nezihi Boloğlu’na eliyle önce, ‘gelmiyorum’ işareti yapan Brezilyalı yıldız, daha sonra taraftara dönerek, ‘sizin için gireceğim’ manasında bir el işareti daha yaptı ve oyuna dahil oldu. Lincoln’ün bu tavırları açıkça görüldü, ancak herkes sambacıyı oynatmadığı için Kalli’ye kızdı.
Ertesi gün idmanda Kalli ile konuşmayan Lincoln, yardımcı antrenörlere giderek “Kafa ve fizik olarak hazır değilim” diyerek Konya’ya gitmek istemediğini söyledi. Kulübün internet sitesinden ise Lincoln’ün antrenmanda sakatlandığı açıklanıyordu.
Konya’da Uğur şoku
Galatasaray’ı, Konya’da kar sürprizi bekliyordu. Federasyona başvurarak karşılaşmanın ileri bir tarihe ertelenmesi isteyen yönetime olumsuz cevap verildi ve maç pazartesi günü 13.00’te oynandı. Sarı-kırmızılılar üç gün sonra Leverkusen ile çok önemli bir rövanş oynayacaklardı ve dinlenmek için zaman kalmıyordu. Konya’da bulunan Adnan Polat, Futbol Federasyonu Sekreteri Lutfi Arıboğan’ı arayarak tartıştı. Adnan Sezgin de sıkıntılarını dile getirdi, ama federasyon yetkilileri, “Başka takvim yok” diyerek maçı oynatmakta ısrar etti. Ertesi gün tipinin durmasıyla saha temizlendi ve buzlu zeminde maç oynandı. Yorgunluk ve sakatlık endişesi taşıyan Galatasaray’da, Uğur Uçar’ın diz kapağının kırılmasıyla korkulan başa geldi. Ameliyat olan Uğur sezonu kapadı. Maç ise Ümit’in tek golüyle kazanıldı. Konya havalimanı pistin buz tutması yüzünden kapatılmıştı. Yaklaşık 9 saatlik tehlikeli bir yolculuğun ardından karayoluyla Ankara’ya ulaşan sarı-kırmızılı kafile yorgunluktan dökülüyordu. Geç saatlerde İstanbul’a dönebilen takımın yolda geçirdiği süre 12 saati bulmuştu. Ertesi sabah antrenmana çıkıldı ve bu kez Kalli’nin isteğiyle salı günü erkenden perşembe oynanacak maç için Almanya’ya gidildi.
Leverkusen hezimeti
Otellerin dolu olması nedeniyle önce Düsseldorf’ta bir otelde kalan futbolcular, ertesi gün Leverkusen’e taşındı. Kalli, Düsseldorf’a gelir gelmez takımı bırakarak evinin yolunu tuttu ve maç gününe kadar ortalarda gözükmedi. Düsseldorf’taki ilk gün gurbetçiler de ailelerini görmek için kamptan ayrıldı. Maç motivasyonu tamamen dağılmıştı ve bu ortam Leverkusen hezimetini getirdi. Ertesi gün Alman rakibine farklı yenilen Galatasaray, UEFA’ya veda etti. Kalli maç içinde yaptığı hatalarla yine çok konuşuldu. Sağ bekte Uğur’un yerine Barış’ı oynatan Alman hoca, yine eleştirilere hedef oldu.
Kasımpaşa şoke etti
23. haftada Ali Sami Yen’de oynanan Kasımpaşa maçında büyük bir şok yaşandı. Galatasaray ligde son sırada bulunan rakibine yeniliyor ve büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordu. Lincoln çok kötüydü. Yeni transfer Barusso’nun 90 dakika oynadığı ilk ve son maç bu oldu. Mehmet Topal, Barış ve Volkan gibi aslarını kadroya almayan Kalli, Hakan Şükür’ü yedek bırakırken Carrusca’yı 11’de sahaya sürmüştü. Üstelik stoper Emre de ön liberoda oynatılmıştı. Maçtan sonra Alman hocayı sert bir şekilde uyaran futbol şubesinin artık sabrı taşıyordu.
Kupa’da Fener sevinci
Galatasaray, Türkiye Kupası çeyrek final rövanşında, Kadıköy’de berabere kaldığı ezeli rakibi Fenerbahçe ile Sami Yen’de gerilim yüklü bir maç oynadı. Kırmızı kartların havada uçuştuğu maçta önce Lugano, ardından Gökhan Gönül ve son dakikada da kaleci Volkan ile Lincoln atıldı. Ümit Karan’ın 90+3’teki golüyle Fenerbahçe’yi eleyen Galatasaray, yarı finale çıktı. Lincoln, oynadığı tek derbide cezalı duruma düşmüş, Beşiktaş’la deplasmanda yapılan ve 1-0 kaybedilen diğer derbide forma giyememişti.
Kalli yine hastalandı
Beşiktaş mağlubiyeti ardından Kayserispor’u konuk eden Galatasaray, Sabri ve Ümit’in golleriyle rakibini yenerek moral buldu. O dönemde herkes başkanlık seçimini bekliyor, kimse Adnan Polat’ın seçilmesi halinde Kalli’nin görevi bırakacağına ihtimal vermiyordu. Ancak 11 Mart’ta, Milliyet’te çıkan, “Feldkamp sezon sonu bırakıyor” haberi, Galatasaray camiasında büyük yankı uyandırdı. Polat ve Feldkamp sezon sonu için anlaşmışlardı. Alman hoca yeni sezonda alt yapı planlamasının başına geçecek, ayrıca yeni gelecek hocayı da seçerek, transferlerde ve takımın yapılanmasında etkili rol oynayacaktı.
Başkan adayı Adnan Polat, günler sonra verdiği bir kahvaltıda bu haberi harfi harfine doğruladı. Ancak haberin yayınlanmasından sonra olacak gelişmeler Kalli’nin Florya’da kalarak yeni görevini sürdürmesini engelleyecekti. 13 Mart’ta izin alarak yeni doğan torununu görmek için Almanya’ya giden Feldkamp, ikinci kez hastalanıyor ve geri dönmüyordu. Ligdeki Ankaraspor deplasmanına da Kalli olmadan gitmek zorunda kalan Galatasaray’da artık takım kaptanları iş başındaydı.
Başkent’te Ümit Karan’ın golüyle gülen sarı-kırmızılı takımda yeniden sakatlanan Lincoln kupadaki Gençlerbirliği ve ligdeki Denizli maçlarında oynayamadı. Feldkamp tedavisi uzayınca İstanbul’a dönemedi. Hakan Şükür ve Mehmet Topal’ın da sakatlıkları nedeniyle oynayamadıkları kupa maçında Gençlerbirliği’ne 1-0 mağlup olan Cim-Bom’da, antrenör Ahmet Akcan, adeta seyrettiği oyuna, yenilen gole kadar hiçbir müdahalede bulunamadı.
Canaydın’a izin yok!
22 Mart’ta görevi Adnan Polat’a devreden Canaydın’ın, Florya’ya gelerek oyuncularla düzenlediği veda toplantısı da krize dönüştü. Canaydın, Kasımpaşa maçı öncesinde Florya’daki kampa gelerek oyuncularla veda etmek istedi. Hemen devreye giren İdari Menajer Mustafa Turgun, futbolculara öğle yemeğinden sonra dağılmamalarını söyledi. Bunu duyan Kalli ise isyan ederek, “Bana sormadan takımın dinlenme saatinde nasıl toplantı yapılır” diyerek problem çıkardı. Bu durumun Canaydın’ın kulağına gitmemesi için büyük çaba harcayan idareciler zor durumda kalmışlardı.
‘Bana hediye verdiniz’Gençlerbirliği’ne 1-0 kaybedilen kupa maçından sonra Ankara dönüşünde Adnan Polat oldukça öfkeliydi. Seçim öncesi alınan bu sonuç onu bir hayli üzmüştü. Havalimanında Ahmet Akcan, Nezihi Boloğlu ve Hasan Şaş ile uzun bir toplantı yaptı. Antrenörler, “Bu sonucu biz yaşattık, düzeltecek olan da bizleriz. Panik yapmayalım. Turu İstanbul’da geçeceğiz” diyorlardı. Ama Polat’ın öfkesi dinmedi. Maçta inanılmaz bir hata yaparak golün yenmesine neden olan Sabri ile koltuğuna oturmak üzereyken karşılaşan Polat, “Bravo size. Bana seçim öncesinde güzel bir hediye verdiniz!” diyerek tepkisini gösterdi.
Kongrenin etkileriBaşkanlık yarışının olumsuz faktörleri de, takımı etkiledi. Aralık ayından itibaren Başkan Özhan Canaydın’ın yeni dönemde aday olup, olmayacağı polemikleri ve Adnan Polat ile Canaydın arasındaki sorunlar, dönüp dolaşıp Florya’ya kadar geliyordu. Futbol şubesinin oyunculara paraların ödeneceği sözünü verdiği bir
dönemde, Canaydın’ın, TV yayınlarından gelen ve Polat’ın takıma dağıtmaya hazırlandığı 6 milyon euroyu, kulübe verdiği borçlara karşılık alması büyük sıkıntıya neden oldu. Canaydın’ın bu hamlesi, ‘seçimlere girmeyecek’ şeklinde yorumlanırken, oyunculara para dağıtmak için söz veren futbol şubesini ise zor duruma düşürdü.
Adnan Polat, devre arasına doğru takım içinde Lincoln’e karşı oluşan olumsuz havanın farkındaydı. Brezilyalı futbolcuyu yeniden canlandırmak için takım kaptanları ve bazı oyuncuların da katılımıyla özel bir toplantı yapmak istedi, herkesi Polat Otel’e, akşam yemeğine çağırdı. Adnan Sezgin ile birlikte konuşulanların masada kalması için her türlü önlemi alan Polat, Lincoln için Portekizce konuşan bir özel tercüman bile getirtmişti. Yemekte herkes eteğindeki taşları döktü. Lincoln bazı davranışlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Hasan Şaş’ın, “Geldiğin günden beri sakatsın. Kondisyon bisikletiyle Fransa turu attın” şeklindeki sözlerine içerlediğini söyledi. Hasan, şaka yaptığını ve böyle şeylere takılmaması gerektiğini söyleyerek Lincoln’ün gönlünü aldı. Polat’ın toplantısı amacına ulaşmıştı.
Hasan Şaş’a ceza
Galatasaray ligin devre arasında Brugge ile özel bir maç oynuyor, bu karşılaşmada sinirlerine hakim olamayarak sarı kart gören Hasan Şaş, yine Feldkamp’ın hışmına uğruyordu. Rizespor ile oynanan ikinci devredeki ilk maçın kadrosuna Hasan’ı almayan Kalli, yönetime de rapor ettiği yıldız oyuncunun gönderilmesi için yeşil ışık yaktı. Hasan’la yıldızı hiç barışmayan Kalli, sık sık herkesin önünde bu futbolcusuna, “Ya sen düzeleceksin ya da ben delireceğim” diyordu.
Galatasaray, 25 Ocak’a ciddi bir krizle başladı. Basın toplantısı düzenleyen Feldkamp, yönetime göndermede bulunarak, “Transfer yapılmazsa istifa ederim” dedi, sonra da Sabri’nin biletini kesti. Kalli, Florya’da Ahmet Akcan’la tartışan ve hakaret eden Sabri’nin gönderilmesini istemişti. Yönetim, Sabri gibi genç bir futbolcunun gönderilmesine karşı çıktı. Ancak Kalli taviz vermeyeceğini gösterince, bu oyuncunun süresiz olarak kadro dışı bırakılmasına karar verildi. İdmanlara bile alınmayan Sabri’ye destek veren arkadaşları genç oyuncunun geri dönebilmesi için ellerinden geleni yapıyorlardı. Bir akşam, başını Arda’nın çektiği gençlerden oluşan bir grup, Hakan Şükür’ü arayarak, “Abi hep birlikte hocayla görüşelim ve Sabri’nin affedilmesini sağlayalım” dedi. Bunun üzerine 15 kişilik grup, Hakan’ın evine gitti. Almanca bilen Volkan Yaman, telefonla Feldkamp’ı arayarak “Hocam konuşmak istiyoruz” dedi. Kalli’nin kabul etmesiyle Polat Otel’e giden genç futbolcular, “Sabri hatalı, ama onu affetmenizi istiyoruz” diyerek taleplerini dile getirdiler. Feldkamp oyuncularının bu birlikteliği karşısında yumuşadı ancak, “Hemen değil. Biraz zaman geçecek” şartını öne sürerken, yaklaşık 10 gün sonra yöneticilerin de ısrarıyla Sabri’yi affetti.
‘Teklif gelirse kalırım’
V.Manisa’yı Sami Yen’de 6-3 yenerek yoluna devam eden Galatasaray’da Hakan Şükür attığı 3 golle yıldızlaşırken, maç sonunda, “Kalmayı düşünüyor musun?” sorusuna, “Yönetimimiz teklif ederse, neden olmasın” yanıtını veriyordu. Ancak Hakan’ın beklediği teklif sezon sonuna kadar gelmedi. Bu durum sarı-kırmızılı takımın hocasız kaldığı ve Şükür’ün tüm arkadaşlarını şampiyonluk için bir araya getirdiği haftalara kadar belirsizliğini koruyacaktı.
‘İdmanda darbe aldı!’
13 Şubat geldiğinde UEFA Kupası’ndaki rakip Leverkusen’di. Ali Sami Yen’de öyle goller kaçtı ki, herkes Almanya’da oynanacak rövanşta turun elde edileceğine inanıyordu. Bu maçın son 10 dakikasında seyircinin de ısrarıyla oyuna sokulmak istenen Lincoln’ün, Kalli’ye tepkisi sert oldu. Kendisini çağıran Nezihi Boloğlu’na eliyle önce, ‘gelmiyorum’ işareti yapan Brezilyalı yıldız, daha sonra taraftara dönerek, ‘sizin için gireceğim’ manasında bir el işareti daha yaptı ve oyuna dahil oldu. Lincoln’ün bu tavırları açıkça görüldü, ancak herkes sambacıyı oynatmadığı için Kalli’ye kızdı.
Ertesi gün idmanda Kalli ile konuşmayan Lincoln, yardımcı antrenörlere giderek “Kafa ve fizik olarak hazır değilim” diyerek Konya’ya gitmek istemediğini söyledi. Kulübün internet sitesinden ise Lincoln’ün antrenmanda sakatlandığı açıklanıyordu.
Konya’da Uğur şoku
Galatasaray’ı, Konya’da kar sürprizi bekliyordu. Federasyona başvurarak karşılaşmanın ileri bir tarihe ertelenmesi isteyen yönetime olumsuz cevap verildi ve maç pazartesi günü 13.00’te oynandı. Sarı-kırmızılılar üç gün sonra Leverkusen ile çok önemli bir rövanş oynayacaklardı ve dinlenmek için zaman kalmıyordu. Konya’da bulunan Adnan Polat, Futbol Federasyonu Sekreteri Lutfi Arıboğan’ı arayarak tartıştı. Adnan Sezgin de sıkıntılarını dile getirdi, ama federasyon yetkilileri, “Başka takvim yok” diyerek maçı oynatmakta ısrar etti. Ertesi gün tipinin durmasıyla saha temizlendi ve buzlu zeminde maç oynandı. Yorgunluk ve sakatlık endişesi taşıyan Galatasaray’da, Uğur Uçar’ın diz kapağının kırılmasıyla korkulan başa geldi. Ameliyat olan Uğur sezonu kapadı. Maç ise Ümit’in tek golüyle kazanıldı. Konya havalimanı pistin buz tutması yüzünden kapatılmıştı. Yaklaşık 9 saatlik tehlikeli bir yolculuğun ardından karayoluyla Ankara’ya ulaşan sarı-kırmızılı kafile yorgunluktan dökülüyordu. Geç saatlerde İstanbul’a dönebilen takımın yolda geçirdiği süre 12 saati bulmuştu. Ertesi sabah antrenmana çıkıldı ve bu kez Kalli’nin isteğiyle salı günü erkenden perşembe oynanacak maç için Almanya’ya gidildi.
Leverkusen hezimeti
Otellerin dolu olması nedeniyle önce Düsseldorf’ta bir otelde kalan futbolcular, ertesi gün Leverkusen’e taşındı. Kalli, Düsseldorf’a gelir gelmez takımı bırakarak evinin yolunu tuttu ve maç gününe kadar ortalarda gözükmedi. Düsseldorf’taki ilk gün gurbetçiler de ailelerini görmek için kamptan ayrıldı. Maç motivasyonu tamamen dağılmıştı ve bu ortam Leverkusen hezimetini getirdi. Ertesi gün Alman rakibine farklı yenilen Galatasaray, UEFA’ya veda etti. Kalli maç içinde yaptığı hatalarla yine çok konuşuldu. Sağ bekte Uğur’un yerine Barış’ı oynatan Alman hoca, yine eleştirilere hedef oldu.
Kasımpaşa şoke etti
23. haftada Ali Sami Yen’de oynanan Kasımpaşa maçında büyük bir şok yaşandı. Galatasaray ligde son sırada bulunan rakibine yeniliyor ve büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordu. Lincoln çok kötüydü. Yeni transfer Barusso’nun 90 dakika oynadığı ilk ve son maç bu oldu. Mehmet Topal, Barış ve Volkan gibi aslarını kadroya almayan Kalli, Hakan Şükür’ü yedek bırakırken Carrusca’yı 11’de sahaya sürmüştü. Üstelik stoper Emre de ön liberoda oynatılmıştı. Maçtan sonra Alman hocayı sert bir şekilde uyaran futbol şubesinin artık sabrı taşıyordu.
Kupa’da Fener sevinci
Galatasaray, Türkiye Kupası çeyrek final rövanşında, Kadıköy’de berabere kaldığı ezeli rakibi Fenerbahçe ile Sami Yen’de gerilim yüklü bir maç oynadı. Kırmızı kartların havada uçuştuğu maçta önce Lugano, ardından Gökhan Gönül ve son dakikada da kaleci Volkan ile Lincoln atıldı. Ümit Karan’ın 90+3’teki golüyle Fenerbahçe’yi eleyen Galatasaray, yarı finale çıktı. Lincoln, oynadığı tek derbide cezalı duruma düşmüş, Beşiktaş’la deplasmanda yapılan ve 1-0 kaybedilen diğer derbide forma giyememişti.
Kalli yine hastalandı
Beşiktaş mağlubiyeti ardından Kayserispor’u konuk eden Galatasaray, Sabri ve Ümit’in golleriyle rakibini yenerek moral buldu. O dönemde herkes başkanlık seçimini bekliyor, kimse Adnan Polat’ın seçilmesi halinde Kalli’nin görevi bırakacağına ihtimal vermiyordu. Ancak 11 Mart’ta, Milliyet’te çıkan, “Feldkamp sezon sonu bırakıyor” haberi, Galatasaray camiasında büyük yankı uyandırdı. Polat ve Feldkamp sezon sonu için anlaşmışlardı. Alman hoca yeni sezonda alt yapı planlamasının başına geçecek, ayrıca yeni gelecek hocayı da seçerek, transferlerde ve takımın yapılanmasında etkili rol oynayacaktı.
Başkan adayı Adnan Polat, günler sonra verdiği bir kahvaltıda bu haberi harfi harfine doğruladı. Ancak haberin yayınlanmasından sonra olacak gelişmeler Kalli’nin Florya’da kalarak yeni görevini sürdürmesini engelleyecekti. 13 Mart’ta izin alarak yeni doğan torununu görmek için Almanya’ya giden Feldkamp, ikinci kez hastalanıyor ve geri dönmüyordu. Ligdeki Ankaraspor deplasmanına da Kalli olmadan gitmek zorunda kalan Galatasaray’da artık takım kaptanları iş başındaydı.
Başkent’te Ümit Karan’ın golüyle gülen sarı-kırmızılı takımda yeniden sakatlanan Lincoln kupadaki Gençlerbirliği ve ligdeki Denizli maçlarında oynayamadı. Feldkamp tedavisi uzayınca İstanbul’a dönemedi. Hakan Şükür ve Mehmet Topal’ın da sakatlıkları nedeniyle oynayamadıkları kupa maçında Gençlerbirliği’ne 1-0 mağlup olan Cim-Bom’da, antrenör Ahmet Akcan, adeta seyrettiği oyuna, yenilen gole kadar hiçbir müdahalede bulunamadı.
Canaydın’a izin yok!
22 Mart’ta görevi Adnan Polat’a devreden Canaydın’ın, Florya’ya gelerek oyuncularla düzenlediği veda toplantısı da krize dönüştü. Canaydın, Kasımpaşa maçı öncesinde Florya’daki kampa gelerek oyuncularla veda etmek istedi. Hemen devreye giren İdari Menajer Mustafa Turgun, futbolculara öğle yemeğinden sonra dağılmamalarını söyledi. Bunu duyan Kalli ise isyan ederek, “Bana sormadan takımın dinlenme saatinde nasıl toplantı yapılır” diyerek problem çıkardı. Bu durumun Canaydın’ın kulağına gitmemesi için büyük çaba harcayan idareciler zor durumda kalmışlardı.
‘Bana hediye verdiniz’Gençlerbirliği’ne 1-0 kaybedilen kupa maçından sonra Ankara dönüşünde Adnan Polat oldukça öfkeliydi. Seçim öncesi alınan bu sonuç onu bir hayli üzmüştü. Havalimanında Ahmet Akcan, Nezihi Boloğlu ve Hasan Şaş ile uzun bir toplantı yaptı. Antrenörler, “Bu sonucu biz yaşattık, düzeltecek olan da bizleriz. Panik yapmayalım. Turu İstanbul’da geçeceğiz” diyorlardı. Ama Polat’ın öfkesi dinmedi. Maçta inanılmaz bir hata yaparak golün yenmesine neden olan Sabri ile koltuğuna oturmak üzereyken karşılaşan Polat, “Bravo size. Bana seçim öncesinde güzel bir hediye verdiniz!” diyerek tepkisini gösterdi.
Kongrenin etkileriBaşkanlık yarışının olumsuz faktörleri de, takımı etkiledi. Aralık ayından itibaren Başkan Özhan Canaydın’ın yeni dönemde aday olup, olmayacağı polemikleri ve Adnan Polat ile Canaydın arasındaki sorunlar, dönüp dolaşıp Florya’ya kadar geliyordu. Futbol şubesinin oyunculara paraların ödeneceği sözünü verdiği bir
dönemde, Canaydın’ın, TV yayınlarından gelen ve Polat’ın takıma dağıtmaya hazırlandığı 6 milyon euroyu, kulübe verdiği borçlara karşılık alması büyük sıkıntıya neden oldu. Canaydın’ın bu hamlesi, ‘seçimlere girmeyecek’ şeklinde yorumlanırken, oyunculara para dağıtmak için söz veren futbol şubesini ise zor duruma düşürdü.
