Anasayfa
Çin'i vuran 7.8 büyüklüğündeki deprem, korkularımızın yeniden alevlenmesine sebep oldu. Oysa ki bilimadamları sürekli olarak halkımızı Marmara'da meydana gelebilecek depremin uyarısında bulunuyor.
Kandilli uyarmıştı!
Kandilli Rasathanesi, son olarak Marmara'da harekatliliğin yaşandığını ve olağan bir depremin sinyallerini aldıklarını açıklamıştı.
Ekolay Haber olarak, "Bir bilim adamının not defterinden: Fay'a Seyahat" adlı kitabın yazarı İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, konuşup 'Marmara Depremi' hakkında görüşlerini aldık. İşte Prof. Görür'e göre son durum nedir?
Deprem her an olabilir
İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Marmara'da beklenen depreme ilişkin medyaya konuşan bazı isimleri eleştirerek, bu konu üzerinde spekülasyon yapmanın vebalinin büyük olacağını ifade etti. Görür, depremin her an olabileceğini de hatırlattı.
"Bir bilim adamının not defterinden: Fay'a Seyahat" adlı kitabında, geçen yıl 'Nautile' adlı özel bir denizaltıyla Marmara Denizi'nin derinliklerinde bulunan faya yaptıkları dalışı anlatan Prof. Dr. Naci Görür, kitabın tanıtım gecesinde Marmara'da durumun ürkütücü olduğunu söylemişti.
Fayın varlığı inkar edilemez
Konuyla ilgili ekolay haber'e konuşan Naci Görür, çarpıcı açıklamalarına devam etti.
1999'dan bugüne iki ulusal, altı uluslararası gemiyle Marmara'da bilimsel araştırma yaptıklarını ifade eden Görür, Marmara'da canlı bir fay sisteminin varlığının kimsenin inkar edemeyeceği bilimsel bir gerçek olduğunu dile getirdi.
Neyi tartışıyoruz
Tarihi kayıtlara bakıldığında bölgenin çok ciddi depremlere maruz kaldığının görüldüğünü kaydeden Prof. Görür, "Kamuoyu açısından olay bitmiştir. Yani buranın coğrafyasında, jeolojisinde burayı tehdit edebilecek büyük bir deprem üretebilecek bir fay sistemi var. Neyi tartışıyoruz" diye konuştu.
Vebali büyük olur
Bazı uzmanların 'Naci görür öyle dedi, böyle dedi' şeklinde depremin büyüklüğü, konumu hakkında spekülasyonlar yaptıklarını belirten Görür, "Beş büyüklüğündeki depremin bile ciddi can ve mal kaybına yol açtığı bir ülkede Marmara depremini küçümseyecek laflar etmek büyük bir vebal işidir" dedi.
Bu kişilere seslenen Naci Görür, "Ne söylüyorlarsa söylesinler, kimse 'deprem olmayacak' demiyor. Bunları tartışacaksanız bilim platformlarında tartışın" diye konuştu.
Tek başına araştırma yapılmaz
"Uzman denildiği zaman araştırma yapan insanları göz önüne almanız lazım. Herkes 'Ben araştırma yapıyorum' diyor. Tek başına hiçbir şey yapamazsınız. Eğer Marmara'nın altında bir depremin fay potansiyeli üstüne çalışıyorsanız, sizin çok ciddi gemilerle denizaltılarla araştırma yapmanız lazım. Karada yapıyorsanız; sismik, jeolojik, tektonikçi ekiplerle aylarca süren milyonlara YTL'ye mal olacak araştırmalar yapmanız lazım" ifadelerini kullanan Görür, bu işler içinde olmadan konuşmanın anlamsız olduğunu belirtti. Görür şöyle devam etti:
Şöhret peşindeler
"Bunları kullanarak birileri isim yapma, şöhret olma peşinde. Muhatap da olmuyoruz. Bu bir sosyal konu değil ki temel bir bilim. Fizik, kimya, matematik, sismoloji jeoloji. Eğer arkadaşlarımızın bu konuda yaptığı bir araştırma varsa uyguladıkları bir teknoloji, aldıkları bir sonuç varsa bunu giderler bilim dünyasını saygın dergilerinde, bilim platformlarında tartışırlar. Medyada insanların kafasını kuşkuya düşürmenin bir manası yok."
Her an olabilir
Naci Görür, depremin zamanına ilişkin tartışmaları ise şöyle değerlendirdi:
"Bu konuya ilişkin Tom Parsons ve arkadaşlarının 2000 yılında gerçekleştirdiği bir araştırma vardır. Rahmetli Aykut Barka da ekibin içindedir. Bu araştırmaya göre Marmara'nın altındaki kabuk 30 senenin içinde herhangi bir anda kırılabilir. Kaldı ki; Marmara'daki son iki deprem -Gölcük ve Düzce- Marmara'nın altında kabuğun 220 senede biriktireceği enerjiyi 55 saniyede kabuğa yükledi. Yani Marmara'nın altındaki fayı tetikledi. Tetik çekilince ne zaman kırılır bilimsel bir hesabı yok. Her an olabilir."
Kandilli uyarmıştı!
Kandilli Rasathanesi, son olarak Marmara'da harekatliliğin yaşandığını ve olağan bir depremin sinyallerini aldıklarını açıklamıştı.
Ekolay Haber olarak, "Bir bilim adamının not defterinden: Fay'a Seyahat" adlı kitabın yazarı İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, konuşup 'Marmara Depremi' hakkında görüşlerini aldık. İşte Prof. Görür'e göre son durum nedir?
Deprem her an olabilir
İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Marmara'da beklenen depreme ilişkin medyaya konuşan bazı isimleri eleştirerek, bu konu üzerinde spekülasyon yapmanın vebalinin büyük olacağını ifade etti. Görür, depremin her an olabileceğini de hatırlattı.
"Bir bilim adamının not defterinden: Fay'a Seyahat" adlı kitabında, geçen yıl 'Nautile' adlı özel bir denizaltıyla Marmara Denizi'nin derinliklerinde bulunan faya yaptıkları dalışı anlatan Prof. Dr. Naci Görür, kitabın tanıtım gecesinde Marmara'da durumun ürkütücü olduğunu söylemişti.
Fayın varlığı inkar edilemez
Konuyla ilgili ekolay haber'e konuşan Naci Görür, çarpıcı açıklamalarına devam etti.
1999'dan bugüne iki ulusal, altı uluslararası gemiyle Marmara'da bilimsel araştırma yaptıklarını ifade eden Görür, Marmara'da canlı bir fay sisteminin varlığının kimsenin inkar edemeyeceği bilimsel bir gerçek olduğunu dile getirdi.
Neyi tartışıyoruz
Tarihi kayıtlara bakıldığında bölgenin çok ciddi depremlere maruz kaldığının görüldüğünü kaydeden Prof. Görür, "Kamuoyu açısından olay bitmiştir. Yani buranın coğrafyasında, jeolojisinde burayı tehdit edebilecek büyük bir deprem üretebilecek bir fay sistemi var. Neyi tartışıyoruz" diye konuştu.
Vebali büyük olur
Bazı uzmanların 'Naci görür öyle dedi, böyle dedi' şeklinde depremin büyüklüğü, konumu hakkında spekülasyonlar yaptıklarını belirten Görür, "Beş büyüklüğündeki depremin bile ciddi can ve mal kaybına yol açtığı bir ülkede Marmara depremini küçümseyecek laflar etmek büyük bir vebal işidir" dedi.
Bu kişilere seslenen Naci Görür, "Ne söylüyorlarsa söylesinler, kimse 'deprem olmayacak' demiyor. Bunları tartışacaksanız bilim platformlarında tartışın" diye konuştu.
Tek başına araştırma yapılmaz
"Uzman denildiği zaman araştırma yapan insanları göz önüne almanız lazım. Herkes 'Ben araştırma yapıyorum' diyor. Tek başına hiçbir şey yapamazsınız. Eğer Marmara'nın altında bir depremin fay potansiyeli üstüne çalışıyorsanız, sizin çok ciddi gemilerle denizaltılarla araştırma yapmanız lazım. Karada yapıyorsanız; sismik, jeolojik, tektonikçi ekiplerle aylarca süren milyonlara YTL'ye mal olacak araştırmalar yapmanız lazım" ifadelerini kullanan Görür, bu işler içinde olmadan konuşmanın anlamsız olduğunu belirtti. Görür şöyle devam etti:
Şöhret peşindeler
"Bunları kullanarak birileri isim yapma, şöhret olma peşinde. Muhatap da olmuyoruz. Bu bir sosyal konu değil ki temel bir bilim. Fizik, kimya, matematik, sismoloji jeoloji. Eğer arkadaşlarımızın bu konuda yaptığı bir araştırma varsa uyguladıkları bir teknoloji, aldıkları bir sonuç varsa bunu giderler bilim dünyasını saygın dergilerinde, bilim platformlarında tartışırlar. Medyada insanların kafasını kuşkuya düşürmenin bir manası yok."
Her an olabilir
Naci Görür, depremin zamanına ilişkin tartışmaları ise şöyle değerlendirdi:
"Bu konuya ilişkin Tom Parsons ve arkadaşlarının 2000 yılında gerçekleştirdiği bir araştırma vardır. Rahmetli Aykut Barka da ekibin içindedir. Bu araştırmaya göre Marmara'nın altındaki kabuk 30 senenin içinde herhangi bir anda kırılabilir. Kaldı ki; Marmara'daki son iki deprem -Gölcük ve Düzce- Marmara'nın altında kabuğun 220 senede biriktireceği enerjiyi 55 saniyede kabuğa yükledi. Yani Marmara'nın altındaki fayı tetikledi. Tetik çekilince ne zaman kırılır bilimsel bir hesabı yok. Her an olabilir."
